27 Nisan 2021 Salı

numbaly

kurtulması en zor bağımliliktir. 18 yılda kaybettiklerimin haddi hesabı yok. en sonunda ailemi ve 2 çocuğumu kaybedecektim pamuk ipliğine bağlıydım. ailemin ve eşimin yardımı ile kurtulmaya çalışıyorum. henüz daha 2.haftasındayım şimdilik her şey çok yolunda gidiyor. dışarı çıkınca arabaları görüyorum ve her önünden geçtiğim arabaya bakıp “bahis oynamasaydım bundan alabilirdim” diyorum kendime kızıyorum.

patapatataptap:

bahis bağımlılığı ile kumar bağımlılığının ne farkı var diyenleri gördüğüm bağımlılık türü.

fark var arkadaşlar, kumarhanede kumar oynadığınızda kumarhaneden çıktığınız an kumar biter. ama bu spor bahisleri başka, bunlar 24 saatinizi alır. evet uykudayken bile alır vaktinizi. rüyamda oha oran çok iyi lan diye heyecanlanıp uyanıp kontrol ettiğimde rüyamdaki kadar yüksek olmadığını görürdüm ben mesela. bahis bağımlılığı akıllı telefonlar ve internet ile başka bir boyuta ulaştı. at yarışı gibi değil bu, eliniz sürekli telefonda, en çok internet tüketen uygulamanızın maçkolik olduğunu düşünün. kimseyle muhabbet de edemezsiniz aklınız sürekli maçta, gözünüz sürekli telefonda olur. bir reklam mesajı gelince aha gol bildirimi diye telefona sarılırsınız.

kaybedilen paralardan bahsetmeyeceğim hiç, herkes bahsetmiş zaten. eskiden ara ara oynardım, öğrenciydik limitimiz belliydi. ama işe girip çalışmaya başladıktan sonra hiç bulaşmadım. benim bu illetten kurtulma hikayeme benzer bir durumu bir arkadaş yukarda yazmış. çok güzel kuponlar yaptım kazandım kaybettim risk satın alıyordum çünkü, heyecan satın alıyordum. bungee jumping yapan adam bedavaya mı yapıyordu sanki ? sanat eseri demiş arkadaş, evet sanat eseri gibi bir kupon yaptım. hem de daha oranlar bile belli olmadan, maçlardan 3 hafta öncesinden. bu 3 haftada müthiş olaylar oldu, oynayacağım takımların rakipleri sakatlıklar yaşadı, kart cezalıları oluyordu. bahis alacağım takımlar ise çok iyi gidiyordu. her şey yolundaydı 3 maçlık bir kupon yaptım. o dönem için kendimce büyük bir parayı gönül rahatlığı ile yatırdım. hissettiğim şey bahis heyecanı değildi, hırsızlık yapıyormuş gibi heyecanlanmıştım. oranları değiştirirler, " sen bizi mi zikiyon lan" derler diye korkuyordum. o kadar emindim ki kazanacağımdan. sonra ne oldu, ligde kafaya oynayan takım kupa maçı yarı finalinde 2. ligdeki bir takıma 90 dakika tek gol atamadı. ulan dedim bu kupon tutmamışsa, hiç bir kupon tutmaz.

bakın bu işte " ben araştırıyorum, takip ediyorum. form durumuna bakıyorum, sakatlık kart cezası takip ediyorum" falan yok. bir arkadaşım vardı kulüp başkanlarının, futbolcuların özel hayatlarını takip ediyordu. bir gün geldi banko maç var dedi, rakip takımın forveti eşiyle boşanıyormuş morali çok bozukmuş maça çıkmama ihtimali var ama çıksa bile performans gösteremez. bu fırsat kaçmaz dedi. evet o cümleyi kurdu, "bu fırsat kaçmaz, bir daha gelmez" gibi cümleler max bahis limitinizi arttıran eşik cümleleridir. o karısından boşanan puşt da 2 tane sallamıştı bizim takıma. evet ben de o fırsatı kaçırmamıştım.

portakalreceli:

lütfen ama lütfen eğer içinden çıkılamayacak bir durumdaysanız ya desek alın ya da şöyle bir silkelenin ve kendinize gelin lütfen.

kendi öz abimi içerisinden zorla çekip çıkardığımız bir durum bu. çok şükür bin şükür geride kaldı o dönem ama ailevi olarak o kadar yıprandık o kadar kötü günler yaşadık ki inanın sonuçlarının bu kadar ağır olacağını bilseniz bu merete hiç bulaşmazsınız.

abimde ilk zamanlar ufak ufak oynayanlardanmış, sonradan sonraya öyle bir batmış ki kendisi çareyi gelip en sonunda bize anlatmakla buldu.

normalde abim bizimle öyle pek konuşmaz ama yine de vakit buldukça hep bir şeyler yapardı. o zamanlar da her şey öyle normal gidiyordu ki başımıza böyle bir şey geleceğini hiç tahmin etmezdik.

hiç unutmuyorum ağlaya ağlaya geldi eve, çok çok korktuğumuzu hatırlıyorum. önce baya bi ağladı sonra 60 bin nasıl batırdığını anlattı. psikolojisi bozulmuş, bir ev parası batırmış, önceleri çok kazanmış sonradan içinden çıkamamış, cebindeki beş lirayla bile oynamış bir sürü bir sürü şey.

ne annem ne babam ne de kendim çok uzun zaman toparlanamadık. parasında gözümüz yoktu lanet olsun dedik elimizdeki avucumuzdaki ne varsa sattık kurtardık banka borçlarından ama psikolojisi ve kendisi için çok endişelendik.

önce telefonunu teslim etti bize, arabasının anahtarlarını, elindeki tüm parasını ve beni iyileştirin diye doktora götürmemizi istedi. ne kadar korktuysa iyileşmeyi o kadar istiyordu ki, hemen tedavi almaya başladı, ilaçlar kullandı, bu pisliği oynadığı arkadaşlarıyla konuşmayı kesti, akşamları eskiden olduğu gibi hep beraber oturup konuşmaya başladık ve abimin 2 senelik korkulu rüyasını çok uzun sürse de çok şükür aştık.

bunları anlatmak pek kolay değil benim için çünkü şurada yazdığım üç beş cümle bizim üç senemizi aldı ama eğer kurtulmak isteyenler varsa okusunlar diye yazdım.

her bahis oynadığınızda, bu çukura daha da batıp geri dönüşünüzü, kurtulma ihtimalinizi geciktiriyorsunuz.

geç kalınacak hiçbir durum yok, bunun felaketini tatmış birisi olarak diyorum ki nolursunuz gidip destek alın, istekli olun, kendinize gelin.

bakın bir rüzgar estiğinde sadece tek yaprak düşmüyor, tüm ağaç sallanıyor her dalından sayısız yaprak düşüyor. biz hala korkuyoruz, hala bazen telefonlarını dinliyoruz, sessizleştiğinde kalbimiz çarpıyor. ona inanmaktan başka bir seçenek de kalmıyor elimizde.

eğer sizde kendi kendinize kurtulamıyorsanız o zaman tedavi görün, inanın utanılacak sıkılacak bir şey değil, sadece ama sadece kurtulacağınıza inanın önce.

esasen ne desem bilemedim:

boşanma sebebim olan bağımlılık türü. ne ailesi ne ben toparlayamadık kendine getiremedik.

acı ama sizin için kredi çekecek tek kişi kalmayana, tefeciler kapınıza dayanana, etrafınızda borç isteyecek arkadaşlar tükenene, tam anlamıyla dibe vurana kadar devam eder. o raddeye kadar hala gizli saklı sürüyor.

edit: üslup sert ve acımasız gelmiş olabilir. hatta umut kırıcı. ama kendinize bahane bulamayın tam olarak neyin ortasına düştüğünüzü anlayın diye açık açık yazdım.

firatduman81

benden bir küçük kardeşim aradı: “yine batırdım” dedi. bir kaç yıl önce konuşmuştuk ve bir daha oynamayacağının sözünü vermişti ama yine devam etmiş. bir şekilde oynadığı x firmasının kayıtlarına ulaştım. sadece o sitede son ayındaki kaybı 23 bin tl ve oynadığı en az 2 daha farklı site daha var. gece uyuyamadım, kardeşimin bir otizmli kızı var. ilk yeğenim, kıymetlim. kaç aydır onun için kenara altın atıyordum, ilerde iyi eğitim alsın diye ve bunu kardeşime dahil hiç kimseye söylememiştim. yeniden aradım kardeşimi “borcun ne kadar dürüst ol.” dedim. şu anda 30 bin borcu varmış ve yıllardır biriktirdiği paraları kaybetmiş. öyle, böyle rakamlar değil. 6 rakamlı...

hala bana “şu kadar kazanıyordum da son dakika penaltı kaçırdı, şu kadar kazanıyordum da şöyle oldu.” deyip duruyor. kısacası beyinleri bizim gibi çalışmayı bırakmış. diğer kardeşlerim bu defa destek çıkmayacaklarını-yorulduklarını söylediler. haklılar da. canımı en çok acıtan ev kirasını dahi ödeyememiş olması. bir kaç ev alacak parasıyla bir ev dahi alamamış olması. iyi bir işi iyi bir geliri vardı ve 2015’ten sonra çıldırmışçasına oynamaya başlamış. öncesi de vahim. borçlarını kapatması ve yeniden toparlaması için haftalık 2.500 lira göndermeye başladım. onun için değil yeğenim için. bu parayı her gönderdiğimde “kumar borcu ödediğim için” üzülüyorum ama kardeşim işte, elini çeksen daha da düşer.

psikolojik destek almasını rica ettim ama kendi başına bırakacağını, baş edebileceğini söylüyor. gerçekten ciddi bir bağımlılık ve tek başına yapabilmesinin zor olduğunu da biliyorum. vicdan azabı çektiğini söyleyip duruyor. ve hala göğsümde ağrısı var.

vurgundurgun

yuva yıkandır. bir arkadaşımızın başına gelmişti. ev, araba gitti. ailevi bir çöküş de yaşadı. kaybettikçe daha da hırslanıyordu. tavsiyem iddia oynayanlardan uzak durun. parasal anlamda salça olabilirler size.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder