sametal17:
bir dönem muzdarip olduğum illet. hiç bir zaman öyle çok büyük paralar kaybetmedim fakat paradan çok daha kıymetli olan zaman ve sosyal hayatımı kaybettim. sürekli elde telefon, bildirimler açık, günün 5-6 saatini canlı maç skorları uygulamalarında geçirmek gerçekten iğrenç birşey. çok şükür kurtuldum, artık rahatım. şimdi eğer bülten düzgünse haftada bir 50 lira atıyorum, 2-3 maç yazıp bırakıyorum. tutarsa bi kez daha şansımı deneyip 3-4 orana bütün parayı basıyorum. 500 ü görünce ya istediğim bişeyi alıyorum , ya da kendi zevklerime harcıyorum. yatarsa da sikime kadar , 50 lira kaybettim diyip önümüzdeki haftasonuna geçiyorum. allah yardımcınız olsun
helper:
az
önce eski bir çalışanımın 160.000 tl kaybettiğini öğrendim bu işlerde.
arkadaşlarından borç almış. yetmemiş kredi çekmiş. en sonunda patlamış tabi. üç
yıl eşek gibi çalışıp çeşme suyu içse anca öder o parayı.
altı
ay kadar önce de bir tanıdığımın oğlu 800.000 tl kaybetti. evet yanlış
yazmadım. şu onbeş yıl okuyup yirmi sene çalışınca anca sahip olunan ev var ya,
onun kadar parayı bir yılda kaptırmış. iddiaya girerim* oynamaya devam
ediyordur.
her koyun kendi bacağından asılır o ayrı. benim haddime değil eleştirmek ama belki birileri bunu okur da bir düşünür bu işlerin sonunu. bedava peynir fare kapanında beyler.
Thirstsnake:
bu
boktan şeyin en önemli sebebi bahis yaptıktan sonra bahis yatana kadar geçen
süre. o sürede o kadar eminsiniz ki bahsinizin tutacağından, parayı nereye
nasıl harcayacağınızın hayalini kuruyorsunuz. bahsiniz elinizde patlayana kadar
geçen sürede zenginmiş gibi hissederek yaşıyorsunuz. sonra bahis götünüze
giriyor ve o anki duygu patlamasıyla (pişmanlık, çaresizlik, bahsi yatıran sporculara
olan öfke vs) bu sefer tutacağından daha da emin bir şekilde bir kere daha
deniyorsunuz. ama sonunda ne yazık ki samuel beckett'ın bir daha yenil derken
tam olarak bunu kastetmediğini anlıyorsunuz.
ayrıca ne yaparsanız yapın, kendinize hakim olmaya ne kadar söz verirseniz verin bir yerde konrtolü kaybediyorsunuz. 1 basıp 5 alıyorsun, 5'i basıp 50 alıyorsun, 50'yi basıp 1000 alıyorsun, sonunda 1000'i basıp götünü avuçluyorsun. az önce 1'i 1000 yapmanın verdiği özgüvenle cebinden 1000 daha koyuyorsun, 1001 içerdesin. tekrar deneyip bu sefer aynı açgözlülüğü yapmayacağım diyorsun, yine aynı boku yiyorsun.
esasen ne desem bilemedim:
dibe
doğru giderken herşey elinden kayıp gider, birikimi, kariyeri, eşi, ailesi,
yaşadığı şehir...
işin kötüsü istesen de o dibe doğru giderken ona yardım edemezsin. her yardımını bahis parasına dönüştürür
im april:
yaklasik
4 senedir sahip oldugum bagimlilik turu ve bence bagimliliklarin en
tehlikelisi. oynamadigin her dakika sanki oynasan cok para kazanacakmissin gibi
hissedersin ama oynadiginda da cok para kaybedersin. her yeni haftada, sonunda,
bu isi cozdugunu ve dogru taktigi buldugunu dusunursun sonrasinda en gec 1-2
hafta icerisinde yine kaybedersin.
cok
kere dunyanin en sanssiz insani oldugunu dusunursun ve bu gundelik yasamini da
etkiler, insani cok ciddi karamsarliga surukler. aslinda bahis defalarca seni
cildirtma noktasina getirmistir ondan nefret edersin ama onun verdigi keyfi de
seksten bile alamazsin.
peki
kurtulus var mi?? bence yok. tabiki de bir sekilde bet yapmayi birakabilirsiniz
ama hayatiniz eskisine tam anlamiyla donmez. tuttugunuz takimin macini bile
keyifle izleyemezsiniz, tuttugunuz takim gol attiginda simdi bu gole bahis
almak vardi diye sevineceginiz yerde uzulursunuz ve en basta da yazdigim gibi
oynamadiginiz her hafta maclar cok duz biter ve bu sizi daha da yipratir.
sanirim
bugun bahise 30. kez tovbe ediyorum ve kendime bol sans diliyorum.
son
olarak bir bet atasozu "az oynayan cok kaybeder, cok oynayan tez kaybeder."
10 ay sonra gelen edit: cevrenizi de degistirebilirseniz tertemiz olabiliyorsunuz. tuttugunuz takimin macini bahissiz keyifle izlersiniz ama cevrenizde oynayan insan bulundurmayin. kilit nokta bu.
piercingtakanseyh:
hayatımı
kendi ellerimle mahvettim bu bağımlılık yüzünden. üstelik çok da uzun olmayan
bir sürede gerçekleştirdim bunu. buraya da hem kendime hem de başkalarına ibret
olur belki diye yazacağım.
yaklaşık
2 yıl gibi bir süreçte hem maaşımı kaybettim hem de çok daha fazlasını kredi
olarak çektim. ne için biliyor musunuz? kaybettiklerimi geri almak için. sonra
ne olduğunu biliyor musunuz? bağımlılık derecesinde oynuyorsanız
biliyorsunuzdur. hepsini kaybettim.
hep
kaybettim yani. daha doğrusu aralarda kazandım kazandım kazandım sonra küt
hepsini kaybettim. daha da hırslandım daha çok kazanıp daha çok kaybettim. bu
arada kazandıklarım benim için en kötü anlar bence, çünkü bu süreçte zaman
zaman tamamen bırakıyordum, buradan kaybettiklerimi alamam kendi işime bakayım
yavaş yavaş ödeyeyim diyordum. işte o anlarda aklıma kazandığım zamanlar
geliyordu ve belki bu sefer çıkacaksın diye düşünmeme sebebiyet veriyorlardı.
hep kaybetmek o kadar kötü bir duygu ki. hem de durduk yere para kaybetmek. kazanıp kazanıp kaybetmek. kuyunun dibindeymişsin de tam çıkacakken birisi tekme atmış yuvarlanıp düşmüşsün gibi. ve en başında kuyuya kendin düşmüşsün zaten. bunu bilerek yaşamak, eline geçen paranın büyük kısmını yalnızca bahis/kumar borçlarına ayırmak zorunda kalmak. kendine 1 kuruş harcamayıp soluğu bahiste almak
bu
öyle iğrenç bir döngü ki. yaşamayan bilemez. hiç kimse de bilmesin zaten.
insanın kendi kendisine ettiği ve zor durumda kaldığı hallerden birisi. hatadan
dönmek yerine aynı hatayı tekrarlayıp kısır döngünün daha derinine girmek.
benim
görüşüm; burada şunu anlamak gerekiyor, kaybettiğin parayı bırak artık. o para
gitti. yapacak bir şey yok. kendi kendine kaybettin ve bu şekilde parayı
kazanma şansın yok. onun için derhal kurtul buradan. uzaklaş.
zararın
neresinden dönsen kardır. bu kuyudan çıkmak için ilk başta yapman gereken
bahisi bırakmak. çünkü sürekli zar atıyorsun. sürekli kazanma olasılığı diye
düşünsen de aynı zamanda kaybetme olasılığın da var. hani irade, kasa kontrolü,
stop loss vs var ya. işte onların patladığı nokta burası. kumar oynayan adam
zar atmaya alışmış adamdır. kaybettiyse kaybettiğini geri almak için atar,
kazandıysa daha fazla kazanmak için. bu böyle sürer gider.
bu
sizde de böyle sürüp gidiyorsa zar atmaktan tamamen vazgeçin. borcunuz bir
şekilde ödeniyor, gerçekten. ben bahisi bırakıp, borçlarımı ödeyip düze
çıkarken başladım tekrardan. o anda başlamasam muhtemelen şu anda borçlarım
bitmişti. şimdi borç ödemeye devam. ama dediğim gibi bu borçlardan kurtulmanın
tek yolu var, bahisi/kumarı bırakmak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder